Sanat Çalışmaları & Medya
Tüm Gönderiler
Haziranda Ölmek Mübah
Hasan Kocabaş
Dokuz ay taşıdım mezarda kalbimi
Ve bir ölüyü doğurdum sonrasında.
lhlamurun Rengi
Orhan Gazi GÖKÇE
İnce ince doğradı köy peynirini. Mut’tan teyzesine ısmarladığı kırık yeşil zeytinleri yağladı, kekikledi. Tahinle pekmezi kıvamınca karıştırdı. Sabahları ıhlamur...
Müdafaa yahut Acet'e Not
Abdullah Veli Uçar
Taptâze heveslerle vurulmuş
Rûhum her ateşten daha insan
...
Cam Arkasında Bir Kayıtsız
Orhan Gazi GÖKÇE
Güneş bulutlarla inatlaşıyor, biraz daha baş çıkarabilmek için ışıldayıp duruyordu. Güzü herkes biraz gözü kısık karşılar. Öyle ki hüzün, şu güz akşamüstlerinde kendine
Büyülü Bir Roman: Berci Kristin Çöp Masalları
Keramettin Topkara
Latife Tekin, Berci Kristin Çöp Masalları’nda Çiçektepe adlı bir gecekondu mahallesinin kuruluşunu, bu mahallede yaşayan
Sayıklama
Hasan Kocabaş
Sabaha varan saatlerde doğdu yüzün
Saçlarında bin süngü, saçlarında tuzak
Sen yokken tadı maviye çalar gibi güzün
Her şey sana dair ama her şey çok uzak.
Rubailer
Berke Acet
Yordun beni kalbim bile kan ter artık Sardım dediğin her yara kanser artık Artık sana taştan gibi bir kalp revadır Olmaz sana göğsüm yatacak yer artık
Jüstinyanus Köprüsü'nün...
Abdullah Veli Uçar
Ördüğün duvarların bir anlamı olmalı
Pek nizamlı bu yığın Tanrı'na mı yükselir?
Ceplerinde tahıl var başında bir dal çalı
Hatırlamak da Sevmek gibi
Hasan Kocabaş
Sessizdi; kerpiçten, yorgun bir zamandı uyuyan
Anlamadım, bilmedim kızdıran ne geceyi
Geçmişten bir an vardı geleceği özleyen...
Bir Yerlerde
Abdullah Veli Uçar
Öykünürsün gece oldukça ufuk çizgisine
Sana bir puslu isim vermiş, aman, bilgeliğin
Öğrenip dağ deviren çınlamasız her çeliğin
Ettiğinden bu doğar her kadının pak sesine
"Geldim Geleli" "Savrulup Gider"
Arda Çelik
Bir şarkı dinliyorsam. Bir şarkı derinlerimdeki bana dokunuyorsa. Kavrıyorsa beni, kemiğimi. Yeşeriyorsam
Yüzyılın En Dumanlı Davası
Sude Çapoğlu
Tozlanmış, paslanmış ve camı isli saatin uzun kolu on ikiyi gösterirken kısa kolu ise sekize işaret ediyordu. Güneş, ufuk çizgisinde bir ateş gibi parlıyor
Üç Istanbul'un Adnan'ı Konuşuyor:
Keramettin Topkara
Kendimi tanımlamada o kadar zorlanıyorum ki… Gerçekten ben kimim? Muharrir mi, avukat mı, ihtilalci mi,
Zor Mu Bu Kadar?
Orhan Gazi Gökçe
Bıktım, dedi saçları birbirine dolaşmış, gözlüğü burnundan kurtulmak üzere olan kadın ve devam etti: “Ne desem beni duymuyor, ne yapsam beni görmüyorsun?
Yüreğimi Avuçluyorum
Arda Çelik
Yüreğimi avuçluyorum. Ellerimde yıldız tozu. Parmaklarımda yalımları. Bakışlarımda beliriyor bahar. Bakışlarımda beliriyor bahar.
Vasiyet
Abdullah Veli Uçar
Bir zaman köhne bahardan çıkagel
Şehre gir sonra nişan kıl güneşe
Aşkı duy körpe duvarlar yıkagel
Sonra muhkem kaleler kur taştan
Klasikle Temas
Tarık Emre Gökırmak
Gözlerimin önüne, kağıda ve ekrana yansıyan şekil ve renklerin kaynağını evvelden merak etmiştim. Gözlerimi algı cihazı, aklımı bir fikir kazanı ve dünyayı bir
Şerh
Abdullah Veli Uçar
"Kim görmüştür baykuşun gülistâna girdiğin
Leyler zikr edemez bir latîf âvâz ile"
Yunus Emre
Bir Militan Silahına Davrandı
Arda Çelik
Telaş kapladı her yanı. Koşturmaca hakim sokaklarımda. Şehrimde siren sesi. Parmaklıklarda şakırtı. Silahına davrandı bir militan...
Kayıtsız Bir Akşam
Orhan Gazi Gökçe
Büyük servis tabaklarını, derin yemek tabaklarını, çorba kâselerini, çatalları, kaşıkları, bardakları sudan geçirip makineye yerleştirdi. Tablet deterjanı özenle ilgili yere
Ne Alakası Var?
Orhan Gazi Gökçe
Kendini yüzü yıpranmış kanepeden zorla kaldırıp mutfağa attı Koray. Dermansız kolları tüm öğrenci evlerinde olduğu gibi hangi ayarda çalıştığı bilinmeyen...
Heykel
Abdullah Veli Uçar
Yoksul ve ölümsüz bir adamdır
Üstündeki kasvetle bu heykel
Biz böyle bekâ istemeyiz,
Ölmek diliyorsan bize gel.
Biz Şairiz Velî, Asma Yüzünü
Berke Acet
Biz şairiz Velî, sakın ha asma yüzünü
Burada güneşten bize sade bir renk düşer
Sarılar gözleriyle sularlar "mucur" tarlaları
Katıksız soframıza sade bir ekmek düşer
Halit Ayarcı ile Starbucks’ta*
Keramettin Topkara
“Ne garipti, hepimiz Halit Ayarcının elinde bir kukla gibiydik. O bizi istediği noktaya getiriyor ve orada bırakıyordu. Ve biz o zaman sanki evvelden rolümüzü ezberlemiş
On iki
Orhan Gazi GÖKÇE
Duraktan ayrılmak üzere olan otobüse koştura koştura, son anda yetişen krem rengi pardösülü, boz eşarplı yaşlı kadın, koşturmanın ve fazla kilolarının tabii bir
Geçmişten Geleceğe Şimdiden Notlar
Hasan Kocabaş
Puslu bir tango gecesinden kalan
Kızıla çalan bir şiir karanfil.
Kına sürülmüş yorgun akşamlardan
Zebercet ve Yâkut
Abdullah Veli Uçar
Zeberced ve yâkut, uzun saçlı kız
Sihir ehli ilm ehli simyâ ve biz
Ufuklar örüp durmanın hasreti
Bizimdir bu hissin kemik ve eti
Veli'ye Not
Berke Acet
Mevsim ne bilmez; yaz olsa da üşür
Yârin ayazıyla donar aşıklar
Bir yerde efkar gördü mü üşüşür
Darağcı dalına konar aşıklar
Soysuz Öfke
Arda Çelik
Argümanı göğüsleyememekten nefret ediyorum. Söylediğimin dikkate alınmıyor oluşunu sezinlemekten rahatsızlık duyuyorum.
Pencerelerin Ardında - I
Tarık Emre Gökırmak
Surreal tarzda bir deneme
Bütün Paradoksların Ortasında
Emre Can Küçükyıldız
Bütün paradoksların ortasında bir çift surat
Teki benim öteki her ışık tutulmasında farklı oranda katılaşır
Bir Raks
Alp Kağan Cavlı
Bir raks ile başlar bu hikâyem, iyi dinle,
Sağdan sola, soldan sağa, bercest’ bedeninle!
Bir raks ki bu, bitmez gece gündüz, o serâbı
Pasifik Özlemi
Abdullah Veli Uçar
Geceler ufku bağlıyor yeniden
Her güneş can verirken öz canına
Bedevî yüzlü kimseler sövüyor
Sövüyor geçmişin geçen yanına
Yansıma
Tarık Emre Gökırmak
Seyir
Hayalini akıllarıyla sınırlandırmayan ustaların eserlerinden ilham aldığım bir
Kekik Kokar Odam Benim
Berke Acet
Zar zor bitirdiğim kitabı mahallenin aşağısındaki Rüstem Amca'ya gidip yenisiyle değiştirecektim. Apartmandan bir çırpıda çıkıp kendimi sokağa attım. Hava her zamankinden biraz daha soğuk, gökyüzü
Bir Habeşistan Şiiri
Abdullah Veli Uçar
Solomonlar tahtı
En aziz soyla mukîm.
Kavrulan ten yücelip
Rûhu olmuş seherin.
"Hayle" günlerce susup
YALNIZLIĞIN GRAMERI
Emre Can Küçükyıldız
antik kardinaller toplantısının demir kulplu testisinden
sıvı alfabesini döken pişmanlık dolu testis
böğürtlen kokulu kızıl korkuluktan atlayıp
dalgalı geçmişin vaftizden kaçan
MYTH-I
Alp Kağan Cavlı
Zehîrinin kelam olmuş rüyâsı zindandır
Yeşil vahâlara benzer yüzün, bi’ vâveylâ!
Sevilmeyenlere “Ânestü nâra!” isyandır…
Çölün de sâhibi Allah mı yoksa kul Leylâ?
Anadolu Taşrasında Bir Gençlik
Ahmet Faruk Arslan
2017 yılında çekimlerini bitirip festival yolculuğuna başlayan Düş Yüzeyi filminin setinden birkaç kareyi sizinle paylaşmak istedim. Yıllar sonra bu fotoğraflara dönüp baktığımda aslında
Minerva ile Saat 17 Konuşmaları
Hasan Kocabaş
Susku, en ücra yerlerindeydi haykırışların
İki ayrı kalıpta yalnızdı bedenlerimiz
Eziliyorduk altında engin yakarışların
Geceyi anbean örtünüyordu hırçın deniz