top of page

YALNIZLIĞIN GRAMERI

Emre Can Küçükyıldız

17 Kasım 2020 13:31:44

antik kardinaller toplantısının demir kulplu testisinden
sıvı alfabesini döken pişmanlık dolu testis
böğürtlen kokulu kızıl korkuluktan atlayıp
dalgalı geçmişin vaftizden kaçan tomurcuklarıyla
doldurup içini iktidarsız deniz atlarınca kuşatılmış vadide
aşınma bayramını coşkulu unutma kartpostalına sığışmış
gölgeli grameriyle yalnızlığın
iğne deliğini cins eliyle yoklayan
ergen akyuvarı gibi uzunca aldanışıyla kutluyor
anlamsız göz dizilerinin özne katili ameliyathanesinde
şeffaf bir doktorun organ nakli operasyonuna gönüllü
hayatla bütün bağlaçlarını koparmış kaygan dilini
yaşadığı geoit memenin iradesine yapıştırmış
yalnızlığın grameriyle yeri çekimliyor kronik Cioran

ben artı nesne artı yüklem eşittir keder
sen artı nesne artı yüklem eşittir kırgınlık
o artı nesne artı yüklem eşittir nefret
biz artı nesne artı yüklem eşittir hasret
siz artı nesne artı yüklem eşittir ölüm
onlar artı nesne artı yüklem eşittir kayıtsızlık

saklanacak delik bulamayan yılanın çamurlu erkekliği
ağızda sakız dilde eşşek şakası özde onurlu erkekliği
gama güneşinin kuzey kutbunda
bütün tanrılar acıma bakıp hüzünlendiler
kahırdan da çelişkili toz tanelerine ayrışıp
mutsuz aile sofralarına karış karış yağdılar
aşk devletimin tıfıl Pinochet'i
elastik bitki korusunda hilal taktiğiyle batan hülya
kan karası Afrika'nın sahra morgunda bekleyen
yazılmamış kitapların sofistike kapakları
idealist yirmilerin dikteci izahı harfiyen yalan
anladın işte terk edip bütün sayfaları
sonunda kutsal kitabın yeşil örtüsünü
incili kaftan gibi geçirip tepene adım adım
beğendiğin bir dilde yapayalnız defnedilip
mermerden vasiyetini vaziyetine harc edeceksin
öldüğün yerden vergi dairesine düşecek ruhun
bulunma hali bedelini fısıltılı sevişmelere
Van Gogh ve Çığlık estetiğinde bir delirmeyle
İskender'in küçük hücrelerindeki alçak kansere
s*ktirler çeke çeke ve de annesinin elini bırakan
ukala kaybolmaların çocuksu kederiyle ödeyeceksin

sana yönelmek kabrimde heyelan
seni belirtmek toprağımda açan çiçek
sende bulunmak içten bir rahmet dileği
senden ayrılmak gömüldüğüm mezarlık
sen İsa’nın gökten indiği günsün

'para normal' olaylar düpedüz yaşadığın
ciğere kadar işgalci biyonik veznedar ikazları
saman yolunun her iki yanında çelik plaza
gökyüzümde ayıplanmış kuşların firari uçuşu
şairlerini madeni Kabe ile boğan bir memleket
her gün başka Kemal aramaya mecburdur
ivedilikle parçalanmış Coltrane'in saksafonu
do sesi camdan atlayıp cehennem do'luyor
çoğul eki gözünde apokaliptik şeriyle
modern ötesi ışınını fener dilli haşerelerin
karabataklık çukurundan ödünç almış
mutsuzluk gerillasını vampirvari zehirliyor
dünya kadar savaştan yalnız yalnızlık doğuyor
çatıştıkça çatışıyor kamera lensleri kan revan
mankenden bir ordu zihinler patlatıyor meydanda
gerçeğe göz yummuş seni izliyor işaret levhası
azami sevgi sınırını aşarak bilinçsizce kurban ettim
takvimlere sığdırılamayacak günleri
sen de biliyorsun yalnızlığın masmavi kelimelerini
kirpiklerinden fışkıran şairene sözleri
ve bir sefer tanrılaşsam yegane yaratımım olacağını
sen de duyuyorsun vagonların acı yakarışını
hissediyorsun kalabalığın itici sıcaklığını
ve gözlerinde oynayan her dramın
yörüngeme sualsiz katılan bir hayal olduğunu
sen de biliyorsun

bottom of page